29 Mart 2016 Salı

BİZİM TARİHİMİZ AMA BİZİM FİLMİMİZ DEĞİL!

BİZİM TARİHİMİZ AMA BİZİM FİLMİMİZ DEĞİL
     Film sektörü dediğimizde aklımıza ilk gelenlerden birisi Hollywood’tur. Kaliteli filmler neredeyse hep oradan çıkmıştır. Ancak şu son zamanlarda Hollywood’un çakması olarak da tabir edilen Hint sinema sektörü olan Bollywood da sinema sektöründe yavaş yavaş adını duyurmaya başladı.
     Peki bu başarının sırrı ne? Nasıl bu kadar iyi filmler yapabiliyorlar?
     Şöyle bir baktığımızda verilen emek, harcanan sermaye ve ciddiyet oldukça fazla. Sektöre adanmışlık ve kitlelere ulaşma harikulade. Peki biz neden bu sektör içerisinde yokuz, niye adımızı duyuracak filmler yapamıyoruz? Buna bir çok cevap verilebilir. Başlıca neden olarak da sermayenin ve adanmışlığın olmaması diyebiliriz. Adanmışlık olup olmadığını da nerden çıkardın? Sen nerden biliyorsun adanmışlık olmadığını diye soracak olursanız şöyle kısa bir cevap vereyim.
     Adanmışlık ve kitlelere ulaşmak demek bir filmi sadece kendi ülke vatandaşlarının anlayabileceği şekilde ya da sadece onların zevklerine göre yapmak değildir. Hollywood filmlerine baktığımızda toplumun her kesimine hitap eden filmler var. Ve asıl can sıkıcı nokta şu ki bizim tarihimizi anlatan ya da bizim tarihi şahsiyetlerimizi anlatan filmleri çekenler de bunlar. İzleyenler bilir Gallipoli (Gelibolu) adlı Çanakkale savaşını anlatan bir film var. Bu savaş bizim, bu tarih bizim ama maalesef bu film bizim değil. Başka bir örnek verecek olursak Hollywood bu günlerde tarihimizin ünlü mutasavvıf ve şairlerinden olan Mevlana Celâlettin-i Rumi’nin hayatını baz alan bir film çekmeye hazırlanıyor. Bizim tarihimiz, bizim şahsiyetimiz iken neden onları anlatan bir başkası olsun? Neden en doğru şekilde onları dünyayla buluşturup, en doğru şekilde onları dünyaya tanıtabilecek biz iken filmini başkaları çeksin? Başkaları çeksin ve neden tarihimizi yalan yanlış aktarsın ya da eksik aktarsın? Neden o filmler sayesinde bizde bu sektörde olduğumuzu göstermeyelim?
     Tarih medyası güçlü olanların, kitlesi fazla olanların anlattıkları kadarıyla yeniden yazılmaya çalışılıyor ve kendi tarihimizi yalan yanlış öğrenmemek ve sildirmemek için bu sektörde bizde varız demeliyiz ve elimizi taşın altına koymalıyız.
     Film çekmenin çocuk oyuncağı olduğu bu zamanlarda sanatın ve sanatçının değerini fazlasıyla veren ve bizi bu film sektörlerinin arasına ulaştırabilen yapımcı ve oyunculara ihtiyacımız var. 50-60 yaşlarında olup da dram filmlerinden başka filmlerde oynamayan sanatçılar ve yönetmenler yerine daha genç cevherler, daha pratik zeka ve zevk sahibi gençlerle eminim ki film sektöründe birkaç adım daha öteye gidecek ve istenilen noktaya ulaşacağız.

     Tarih bizim ise filmi de bizim olmalı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder